Her şey bir birinin zıttı gibiydi iyilik ve kötülük ortada
kalanlar griydi. Bu griler izleyici kısmındadır. Var veya yok gibiler ama en
tehlikeli onlardı, iki tarafında çok iyi gözlemliyorlardır. Siyah ve Beyazlar
keskin olanlardır, onlar için tek doğru vardır. Farklı renkler ise düşünceleri
değişmiş evrensel bir boyuta geçmişlerdir. Dünyamız farklı renkler Barındırmakta
ve herkes kendi rolünü üstlenmektedir.
Bu dünya çok rol savaşları gördü herkes kendi düşüncelerini
insanlara entegre etmek istiyordu. Baskın olan galip gelir, insanları
psikolojik etkileyen galip gelir düzen sizi kendine yavaş yavaş çeker. Sistemin
içinde kendi var oluşumunu sorgulamaz olduk neden ve ne için yada artık düz
bakar olduk. Hepimiz de bir alt gözlüğü var numaraları değişik şekilde.
Geçmişte insan ayrımı ve kölelik sistemi vardı insanlar pazarlarda satılıyordu
şimdi ise modernleşme adı altında sistemin köleleri olduk. Zamanımızı
satıyoruz…….
Geçmişe doğru gidelim insanlık kendini bulduğu zamandan
dönüşüm çerçevesinden geleceğe kadar bir çok
evrim geçirdi. Ekonomi, kültürel, sağlık, eğitim, yaşam vb. Saysak bitmez...
Masmavi gökyüzü altında savaşlar, salgınlar, doğal afetler,
ekonomik buhranlar yaşadık ve bu sıkıntılardan kurtulmayı bildik bir sistem
içinde .İnsanlar zaman geçtikçe makineleşmeye başladı, duygular köreldi,
kendimizi sistemin entegremmiş ortamında bulduk. Geçmişte yaşadığımız
olaylardan ders çıkarmak yerine sürekli tekrarlıyoruz. Bu bizim suçumuz mu?
tartışılır. O kadar hayatın yaşamsallığında savaş vermekteyiz ki düşünmeye vakit harcayamaz
olduk. Bu günde bitti sonuna geldik der gibiyiz. Hayatımızda çevremizde bir
şeylerin değiştiği doğru ama insanların düşünceleri hep aynı gibi bu benim
şahsi fikrimdir konuya açık tartışılabilir. Dünyamızı ve düşünceleri
değiştirmek için önce insanların kendinden başlaması lazım, değişim gelecek mi
ve biz bunun şahidi olabilecek miyiz? Aslında hepimiz bir yapboz gibiyiz bir
birimizi tamamlıyoruz hayatlarımızda değişimlere yol açıyoruz. Peki bir
birimizi neden tamamlamıyoruz neden hep zora kendimizi koşuyoruz. Belki de
formül insanların birbirini görmesinden geçiyordur. Sevgisizlik ve
iletişimsizlik bizleri hep geriye itiyor zaman geçiyor ama ileriye değil geriye
işliyor saat. Bir gün gelecek ve saatin pili bitecek o gün birbirimizi anlar
mıyız......
Birbirimizi anlasak aslında bu koskoca evrende aynı tohumdan
geldiğimizin farkına varsak sevginin öz halini görsek belki bu dünyamız daha
güzel şeylere şahit olacak.......
Ne sen Ne ben Ne o Ne biz aslında hepimiz biriz.
Dünya nereye gidiyor. Biz insanlar ne istiyoruz bu hayatta
neden tatmin olamıyoruz neden kendimizi bulmakta zorluk çekiyoruz. Geçmişten
günümüze ne değişti acılar aynı açlık sefalet, zengin yine zengin fakir yine
fakir, bu dünya düzeni hep aynı gidiyor. Her kes halinden pek memnun gibi
memnun muyuz gerçekten. Neden kimse olduğu durumu sorgulamıyor neden kimse
hesap sormuyor bu düzene. Çünkü kimse kimsenin umurun da değil ölmüş aç kalmış
zora düşmüş.......
Bana ne der gibi işte. Çıkarlar dünyası değişmez tek gerçek
her kes çıkarına gidiyor, bana ne faydası var gibi. Olmasın ya bir kerede
faydası çıkarı olmasın.
Sor çevrene insanlara hayata varlığına geçmişine geleceğine
sor be insan sor bu dünya nereye gidiyor.

Yorumlar
Yorum Gönder