SİSTEMİN OYUNCULARI


1.gün ışık; gündüz ve gece 2.Gün:Deniz ve Gökyüzü 3.Gün;Yeryüzü ve bitki örtüsünün 4.Gün: Güneş, ay ve yıldızlar 5.Gün:Deniz canlıları; kuşlar 6.Gün:Kara canlıları; insanlar anlatımlara göre dünya 6 günde yaratılmıştır. Ve 7.gün de dünya kendini bulmuştu. 7 günden sonra dünya savaşlar salgınlar, açlık depremler, siyasi ve kültürel saymakla bitmeyecek vb. dalgalanmalar yaşandı.

Her şey bir birinin zıttı gibiydi iyilik ve kötülük ortada kalanlar griydi. Bu griler izleyici kısmındadır. Var veya yok gibiler ama en tehlikeli onlardı, iki tarafında çok iyi gözlemliyorlardır. Siyah ve Beyazlar keskin olanlardır, onlar için tek doğru vardır. Farklı renkler ise düşünceleri değişmiş evrensel bir boyuta geçmişlerdir. Dünyamız farklı renkler Barındırmakta ve herkes kendi rolünü üstlenmektedir.

Bu dünya çok rol savaşları gördü herkes kendi düşüncelerini insanlara entegre etmek istiyordu. Baskın olan galip gelir, insanları psikolojik etkileyen galip gelir düzen sizi kendine yavaş yavaş çeker. Sistemin içinde kendi var oluşumunu sorgulamaz olduk neden ve ne için yada artık düz bakar olduk. Hepimiz de bir alt gözlüğü var numaraları değişik şekilde. Geçmişte insan ayrımı ve kölelik sistemi vardı insanlar pazarlarda satılıyordu şimdi ise modernleşme adı altında sistemin köleleri olduk. Zamanımızı satıyoruz…….

Geçmişe doğru gidelim insanlık kendini bulduğu zamandan dönüşüm çerçevesinden geleceğe kadar bir çok  evrim geçirdi. Ekonomi, kültürel, sağlık, eğitim, yaşam vb. Saysak bitmez...

Masmavi gökyüzü altında savaşlar, salgınlar, doğal afetler, ekonomik buhranlar yaşadık ve bu sıkıntılardan kurtulmayı bildik bir sistem içinde .İnsanlar zaman geçtikçe makineleşmeye başladı, duygular köreldi, kendimizi sistemin entegremmiş ortamında bulduk. Geçmişte yaşadığımız olaylardan ders çıkarmak yerine sürekli tekrarlıyoruz. Bu bizim suçumuz mu? tartışılır. O kadar hayatın yaşamsallığında savaş  vermekteyiz ki düşünmeye vakit harcayamaz olduk. Bu günde bitti sonuna geldik der gibiyiz. Hayatımızda çevremizde bir şeylerin değiştiği doğru ama insanların düşünceleri hep aynı gibi bu benim şahsi fikrimdir konuya açık tartışılabilir. Dünyamızı ve düşünceleri değiştirmek için önce insanların kendinden başlaması lazım, değişim gelecek mi ve biz bunun şahidi olabilecek miyiz? Aslında hepimiz bir yapboz gibiyiz bir birimizi tamamlıyoruz hayatlarımızda değişimlere yol açıyoruz. Peki bir birimizi neden tamamlamıyoruz neden hep zora kendimizi koşuyoruz. Belki de formül insanların birbirini görmesinden geçiyordur. Sevgisizlik ve iletişimsizlik bizleri hep geriye itiyor zaman geçiyor ama ileriye değil geriye işliyor saat. Bir gün gelecek ve saatin pili bitecek o gün birbirimizi anlar mıyız......

Birbirimizi anlasak aslında bu koskoca evrende aynı tohumdan geldiğimizin farkına varsak sevginin öz halini görsek belki bu dünyamız daha güzel şeylere şahit olacak.......

Ne sen Ne ben Ne o Ne biz aslında hepimiz biriz.

Dünya nereye gidiyor. Biz insanlar ne istiyoruz bu hayatta neden tatmin olamıyoruz neden kendimizi bulmakta zorluk çekiyoruz. Geçmişten günümüze ne değişti acılar aynı açlık sefalet, zengin yine zengin fakir yine fakir, bu dünya düzeni hep aynı gidiyor. Her kes halinden pek memnun gibi memnun muyuz gerçekten. Neden kimse olduğu durumu sorgulamıyor neden kimse hesap sormuyor bu düzene. Çünkü kimse kimsenin umurun da değil ölmüş aç kalmış zora düşmüş.......

Bana ne der gibi işte. Çıkarlar dünyası değişmez tek gerçek her kes çıkarına gidiyor, bana ne faydası var gibi. Olmasın ya bir kerede faydası çıkarı olmasın.

Sor çevrene insanlara hayata varlığına geçmişine geleceğine sor be insan sor bu dünya nereye gidiyor.

 

Yorumlar